Antalya Alanya'daki
Sidera Kırman Premium Executive Chef'i
Emin Polat 'Turizm sektörü ve emekçilerinin son durumu' başlıklı bir yazı kaleme aldı.
Polat'ın yazısı şöyle:" Evet dostlar, turizm sektörüne baktığımızda ülkemize 55 milyon civarı turist ( sadece Antalya 16 milyon) ve 55 milyar dolar civarında döviz girdisi sağlayan, dünya sıralamasında 6. olan devasa bir sektörüz. Özellikle Akdeniz kıyısı resort turizmini ele alırsak, rakip ülkelere kıyasla kalite bağlamında gerçekten de all inclusive sisteminin baş aktörüyüz, yanısıra çeşitli destinasyonlarda hizmet çeşitliliği açısından Akdeniz kıyısında başarılı bir iş çıkarttığımız ve geliştigimiz hatta turizme yeni açılan ülkelere ekonomik sebeplerin de etkisiyle, son yıllarda turizmci ihraç ettiğimiz aşikar ve gerçekten gurur verici.
Personel tedariğinde dağ gibi sorunlar önümüzde duruyor
Fakat liyakatli personel tedariğinde örneğin tekstil, sanayii,otomotiv veya başka sektörler ile kıyasladığımızda inanılmaz sorunlar yaşamakta olduğumuz gerçeği önümüzde dağ gibi duruyor ve çözümsüzce bekliyor.Ülkemizde iki yüze yakın üniversite, onlarca turizm fakültesi, pek çok turizm meslek lisesi ve milyonlarca işsiz olmasına rağmen sosyal medyada veya farklı medya organlarında sürekli personel sorunu yaşadığımız konusunda haberler ve röportajlar yer alıyor.Türkiye'deki turizm işletmelerinde 1 milyonu Antalya'da olmak üzere 3,5 milyon çalışan var. 31 yıllık deneyim neticesinde bir parantez açarak belirtmek isterim. Turizmde gelişmiş ülkeler ve gelişmekte olan ülkelerde dahil, vasıflı veya vasıfsız işçi bulma sorunu olduğu gerçeği bariz görülüyor maalesef...
Genç jenerasyonun ekonomik kaygıları dikkate alınmalı
Tamda bu noktada sorunun diğer bir başlığı da alfabenin son harfleri ile anılan Z,Y,X kuşakları içinde 1995 sonrası doğumlu genç jenerasyonun ekonomik kaygılarını da baz aldığımızda hizmet sektörüne bakış açılarını negatiften pozitife çevirmek her yöneticinin asli görevi olmalıdır.
Yurtdışından personel ithalatı hizmet kalitesine olumsuz yansıyor
Başka bir başlıkta akademik araştırma konusu olmalıdır aslında. Her turizm yöneticisi kendi çapında her ne kadar dile getiriyor olsa da sorunun kaynağı açıklığa kavuşmadan alınacak her önlemin geçici olacağı kanaatindeyim. Pandemi öncesinde de var olan ve pandemi sonrası ayyuka çıkan söz konusu sorun gittikçe büyümeye devam ediyor. Ancak göz ardı edilen, çözüm zannedilen son yıllarda Orta Asya Türki Cumhuriyetlerden mevsimlik alt kademe personel tedariği, son zamanlarda Endonezya, Sri Lanka gibi yoksul ülkelerden personel tedarik etme girişimleri, soruna kalıcı çözüm olmayacaktır!!! Nitekim, yurtdışından personel ithalatının hizmet kalitesine olumsuz yansıdığını çoğu turizmci tarafından dillendirilmektedir. Personel sorununa deneme yanılma yöntemi ile değil somut adımlarla yasal çerçevede ancak çözüm bulunabilir.Masada tüm taraflar olmadan çözüm aramak ne kadar sağlıklı olabilir?
Bu sorunlar önümüzde dağ gibi duruyor!
Bu bağlamda hakkını yemeyelim; 90'lar ve 2000'li yılları baz alacak olursak ücretsiz mesai, sigortasız çalışma ve benzeri sorunlar genelde artık yok. Fakat barınma, ev kiraları, insani şartlarda olmayan lojman şartları, düşük ücret, mevsimlik işçi statüsü, ve absürt olan askı sistemi vb konular hâlâ önümüzde dağ gibi duruyor. Dolayısıyla çözüm önermeden şikayet etmek bir nevi acizliktir tabi ki, buna mukabil çözüm noktasında ne yapabiliriz?
Yasal düzenlemeler yapılmadan çalışanlara güven aşılamak zor!
En çok turist ağırlayan ülkelerde uygulanan mevsim dışı dönemde kamu tarafından ödenen sağlık sigortası, işsizlik maaşı esnekliği ve işveren ile yapılacak üç veya beş yıllık sözleşmeler ile yasal çerçevede ilk adımları atabiliriz ve en önemlisi turizmi meslek edinecek bireyin " Bu meslek neden tercih edilmeli?" sorusuna cevap bulunmadan veya yasal zeminde hem çalışanı hem sektörü istikrarlı hâle getirip bireyin geçimini sağlayacak bir duruma getirmeden çalışanlara güven aşılanamayacağını görmeliyiz artık. Aksi takdirde sektörün bu anlamda kan kaybetmeye devam edeceği kanısındayım.
Meslek yasası hemen yürürlüğe girmeli!
Milyarlarca dolar beklediğimiz ülkemizin döviz dinamosu, milyonlarca çalışanı olan sektörün çağdaş bir meslek yasasının hemen hazırlanıp yürürlüğe girmesi lazım. Yasa, turizm yatırımcılarının da işletmecilerinin de kalite çıtasını yükseltip sektörün ekonomiye daha fazla katkı sağlayacağı ve biz sektör emekçilerinin geçimini sağlayan istikrarlı bir mesleğe dönüşümünün önünü açacaktır.Selam ve saygılarımla.Emin POLATSidera Kırman PremiumExecutive chef
Bence ülkenin genel olarak önemli sektöründen olan turizim alanında okuyan biri olarak bu konuda ki düşünceniz ve kaleme aldığınız yazı çok güzel gerçekten ülkenin bağzı gerçeklerini göstermeniz de çok hoş☺