Tevfik Davut yazdı: Bütçesiz yönetilen oteller, sisli denizde rotasız gemi gibidir

Bütçe ve raporlama üzerine 21 yıllık deneyime sahip Tevfik Davut otellerde finansal disiplinin gücünü anlatan bir yazı kaleme aldı.

Tevfik Davut'un yazısı şöyle:

Yeni bir bütçe dönemine girerken turizm ve Otelcilik sektörü, dalgalı ekonomik denizlere yeniden yelken açıyor. Döviz kurlarındaki hareketlilik, artan personel maliyetleri, enerji giderleri ve değişken misafir profili gibi etkenler sektörün “öngörülebilirlik kasını” her zamankinden fazla zorlamaktadır. İşte tam bu noktada Bütçe ve Raporlama, bir otelin sadece finansal disiplini değil, geleceğini de şekillendiren en kritik yönetim araçlarından biri haline geliyor.

Bütçe; Yatırımcıya güven, rakibe korku veren sessiz güçtür

İyi hazırlanmış bir bütçe, bir işletme için sadece sayılardan ibaret değildir; “Stratejik bir yol haritasıdır”. Turizm sektöründe bu harita, oda doluluk oranı (Occupancy Rate), Ortalama Oda Fiyatı (ADR), Oda Başı Gelir (Revpar), Toplam Gelir Verimliliği (Goppar) ve Misafir memnuniyet skorları gibi KPI’lar üzerinde şekillenir. Bu metriklerin düzenli takibi ve raporlanması, yönetimin sadece günü kurtarmasını değil, geleceği planlamasına da imkan tanır. Bir otelin “Dosta Güven, Düşmana Korku” veren en güçlü göstergesi, karlılığını korurken yatırım planlarını sürdürebilmesidir. Bu da ancak gerçekçi, faaliyet tabanlı ve dinamik bir bütçe ile mümkündür.

Turizmde bütçe disiplini: Sezonluk gelirler ve yıllık planlar

Turizm ve Otelcilik sektörünün doğasında “Sezonsallık” vardır. Ancak bütçe yönetimi, bu sezonsallığı dengeleyen bir sigorta işlevi görür. Örneğin yüksek sezonda elde edilen gelirlerin, düşük sezonda yapılacak yenileme yatırımlarını finanse etmesi gerekir. Bu döngü, nakit akışı planlaması, gider kontrolü ve yatırım zamanlaması açısından hayati önem taşır. Bütçesiz bir otel yönetimi, doluluk oranları yüksekken bile zarar edebilir. Çünkü giderler kontrol altına alınamadığında artan gelirler sadece kağıt üzerindeki refahtan ibaret kalır.

Raporlama Yoksa, Yönetim de yok!

21 yıllık profesyonel hayatım boyunca Turizm’den İnşaat’a, Bilişimden Gıda’ya, Optik’ten Otomotiv’e, Lojistik’ten Alüminyum’a kadar farklı sektörlerde çalıştım. Ancak dikkatimi en çok çeken gerçek şu oldu; Muhasebe bir şekilde yapılıyor ama raporlama yoksa yönetim kör uçuş yapıyor. Birçok otelde, hatta zincir düzeyindeki işletmelerde dahi, raporlama alt yapısının zayıf olduğunu görüyoruz. Bu eksiklik, sadece geçmişi analiz etmeyi değil, geleceği planlamayı da imkânsız hale getiriyor. Oysa düzenli yapılan bütçe gerçekleşen analizleri, haftalık ve aylık performans toplantıları, karar mekanizmasının doğruluğunu ve hızını doğrudan etkiler.

Karmaşık süreçler, artan belirsizlikler: Yönetim “Kontrolü” kaybediyor!

Şirketlerin büyümesi ile birlikte organizasyonlar karmaşıklaşır; kontrol mekanizmaları zayıflar. Birçok otel sahibi, “bebek gibi büyüttüğü işletmesini”  yavaş yavaş elinden kayıp gittiğini fark eder ama nedenini tam anlayamaz. Sebep çoğu zaman basittir: Veri yoksa analiz yok, Analiz yoksa karar da yoktur. Yasal düzenlemeler, Turizm’de değişen vergisel avantajlar, artan operasyonel maliyetler ve personel sirkülâsyonu vb dinamikler, önceden öngörülemediğinde karlılığı ciddi biçimde eritir. İşte bu yüzden Bütçe Planlama yalnızca bir finansal zorunluluk değil, aynı zamanda bir erken uyarı sistemidir.

Başarılı otellerin ortak paydası: Bütçe kültürü

Bütçe ve raporlama kültürünü benimseyen oteller, değişken piyasa koşullarına karşı daha dayanıklı olur. Bu oteller, sadece gelirlerini değil; giderlerini, maliyet merkezlerini, KPI hedeflerini ve yatırım önceliklerini de disipline eder. Yılın son çeyreğine girdiğimiz bu dönemde, güçlü bir bütçe sürecine başlamak için en doğru zamandayız. Kasım-Aralık’ta onaylanan bir bütçe sizi yeni mali yıla hazır ve rekabet avantajı ile yüksek bir konuma taşır.
Unutmayın ki;  “Bütçe hazırlamak para kazanmanın değil, parayı korumanın ilk adımıdır” 

CFO
Tevfik DAVUT